Meme kanseri… Bu iki kelime bile çoğumuzun içinde bir endişe yaratmaya yetiyor, değil mi? Ancak sevgili anneler, bu korkunun ecele faydası olmadığını, tam tersine bilinçlenmenin ve erken hareket etmenin hayat kurtardığını biliyoruz. Pek çok kadın, “ya elime bir kitle gelirse” endişesiyle kendi kendini muayeneden ve düzenli kontrollerden kaçınabiliyor. Oysa unutmamalıyız ki, günümüz tıp dünyasında meme kanserinde erken tanı, tedavi başarısında altın anahtar niteliğinde. Özellikle gelişmiş ülkelerde her 8 kadından birinin yaşamı boyunca karşılaşabildiği bu hastalıkta, erken farkındalık tüm süreci değiştirebiliyor.

Erken Tanı Neden Bu Kadar Önemli?

Erken evrede saptanan bir tümör, çoğu zaman daha basit cerrahi yöntemlerle tamamen çıkarılabiliyor. Belki de en sevindirici haber; erken tanı sayesinde birçok hastanın kemoterapi gibi yorucu süreçlere ihtiyaç duymadan, radyoterapi (ışın tedavisi) ve daha az yan etkili antihormon tedavileri gibi lokal yöntemlerle sağlığına kavuşabilmesi mümkün oluyor. İşte bu yüzden, her kadının 20 yaşından itibaren ayda bir kez kendi memesini tanıması, kendi kendine meme muayenesi yapması ve memesindeki en ufak bir değişikliği fark ettiğinde vakit kaybetmeden bir hekime başvurması hayati önem taşıyor.

Peki, vücudumuz bize hangi sinyalleri vererek “dikkat et” diyor olabilir? Acıbadem Altunizade Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran, özellikle her yıl Ekim ayında düzenlenen “1-31 Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı”nın da önemini hatırlatarak, yıl boyunca dikkat etmemiz gereken meme kanserinin 6 önemli sinyalini ve bu konudaki değerli bilgilerini bizlerle paylaştı:

Meme Kanserinin Göz Ardı Edilmemesi Gereken 6 Önemli Sinyali:

  1. Memede veya Koltuk Altında Ele Gelen Kitle: Bu, hastaların doktora en sık başvuru nedeni. Genellikle ağrısız, sınırları düzensiz hissedilen bu kitleler bazen de dokunmaya karşı hassas ve göğüs duvarına yapışık sert bir yapıda olabilir. Unutmayın, memede ele gelen her kitle kanser demek değildir. Özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda adet dönemi öncesinde fibroadenom veya fibrokistik değişiklikler gibi iyi huylu kitleler görülebilir. Prof. Dr. Gül Başaran, “Ancak kitle adet dönemi sonrasında küçülmüyor, aynı kalıyor veya büyüyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır,” diyor ve ekliyor: “Bazen de memedeki kitle fark edilmeyecek kadar küçükken, koltuk altındaki bir lenf bezi şişliği ilk belirti olabilir. Bu durum da meme kanserine işaret edebilir.”

  2. Meme Başından Akıntı: Hormonal değişikliklere bağlı olarak meme ucundan süte benzer renksiz akıntılar gelebilir, bu normaldir. Ancak akıntı tek taraflı, kendiliğinden gelen, kırmızı veya kahverengi (kanlı) ise, bu “papillom” adı verilen iyi huylu bir tümörden kaynaklanabileceği gibi, meme kanserinin de bir belirtisi olabilir. Bu tür bir akıntıda mutlaka doktora danışılmalıdır.

  3. Memede Şekil Değişikliği veya Asimetri: İki meme arasında aniden ortaya çıkan bir simetri bozukluğu, memenin genel şeklinde bir değişiklik veya meme derisinde portakal kabuğu görünümü gibi kalınlaşma, içe doğru çekintiler fark ederseniz, bu durum bir uzmana görünmenizi gerektirir.

  4. Meme Başında İçe Doğru Çekilme: Daha önce normal olan meme ucunun sonradan içe doğru çekilmesi veya çökmesi, altta yatan bir kitlenin belirtisi olabileceğinden dikkate alınmalıdır.

  5. Meme Başında Yara, Soyulma veya Pullanma: Meme başında veya çevresindeki koyu renkli alanda (areola) iyileşmeyen, egzama benzeri kızarıklık, yara, kabuklanma, soyulma veya pullanma gibi değişiklikler, “Paget” hastalığı adı verilen özel bir tür meme kanserinin habercisi olabilir.

  6. Memede Şişlik, Kızarıklık ve Ağrı: Memede ani başlayan, genellikle tek taraflı şişlik, sıcaklık artışı, hassasiyet, kızarıklık ve ağrı gibi belirtiler, “inflamatuar (iltihaplı) meme kanseri” adı verilen nadir ama agresif bir türün işareti olabilir. Bu durum özellikle emziren annelerde görülen “mastit” (meme iltihabı) ile karışabilir. Prof. Dr. Gül Başaran, bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden doktora başvurulması, gerekli görüntülemelerin yapılması ve şüphe halinde hızla biyopsi alınmasının hayati önem taşıdığını vurguluyor.

Unutmayın, Bilgi Güçtür!

Sevgili anneler, kendi vücudunuzu tanımak, düzenli kontrollerinizi aksatmamak ve yukarıda saydığımız belirtilerden herhangi birini fark ettiğinizde korkuya kapılmadan, bilinçli bir şekilde ve hızla doktorunuza başvurmak, meme kanserine karşı en güçlü silahınızdır. Unutmayın, erken tanı gerçekten hayat kurtarır! Kendinize ve sağlığınıza bu özeni göstermek, sevdikleriniz için yapabileceğiniz en değerli şeylerden biridir.

Paylaşım