Tekirdağ Kadın Veteran Hentbol Takımı, yıllar sonra bir araya gelip hentbolun gücünden ve sporun birleştirici yönünden nasıl güç aldıklarını anlattılar. Eski takım arkadaşlarıyla yeniden sahada olmanın, kadınların spordaki yerini güçlendiren bir deneyim olduğunu vurgulayan oyuncular ve antrenör, sporun sadece bir oyun değil, aynı zamanda bir aile olmanın temeli olduğuna dikkat çekiyor. Röportaj: Arzu Arat Yenicil
Takımınızı yeniden kurmaya karar verdiğinizde, hangi duygular içindeydiniz? Bu kararı verirken neler etkili oldu?
Ayşe Balcı (Takım Kaptanı): Takımımızı yeniden kurma fikri, il temsilcimiz İbrahim Sabuncu’nun önerisiyle doğdu. Keşke ben bulmuş olsaydım! Bu oluşumu duyduğumda içimdeki heyecanı anlatmak zor. Yıllar sonra tekrar bir araya gelmek büyük bir mutluluktu.
Özge Çiçek: Takımımızı kurma fikri geldiğinde, bu heyecanı tarif etmek gerçekten zor. Yıllar sonra tekrar hentbol oynamak benim için çok heyecan verici bir duyguydu. Hentbol bana hep çocukluğumdan beri çok yakın bir spor olmuştu. Bu fırsat, tam da hayatımda yeni bir başlangıç yapabileceğim bir andı.
Gizem Bayraktar: Bizim için tam anlamıyla bir aileye dönüşen bu karar, nostaljik bir his uyandırdı. Yeniden bir araya gelmek, yıllar öncesindeki dostlukları tazelemek gibiydi.
Ayşe Göroğlu: Takım kurma süreci, hem heyecan verici hem de çok değerli bir deneyim oldu. Herkesin bir araya gelmesi ve bu projeye inançla katılması beni gerçekten çok mutlu etti. Bu takımı kurarken amaç sadece hentbol oynamak değildi, aynı zamanda güçlü bir aile kurmaktı. Takımda her bir oyuncunun katkısı çok kıymetli ve bu dayanışma ile birbirimize daha da yakınlaştık. Hentbol sadece fiziksel bir mücadele değil, ruhsal bir bağ kurmak demek ve biz bunu başarıyla başardık. Bu takımdan aldığım en büyük ödül, bir aile gibi olmamız.
Yıllar sonra bir araya gelmek, eski takım arkadaşlarınızla tekrar sahaya çıkmak nasıl bir deneyimdi? Hentbolun sizin için anlamı ne?
Tuğba Erdoğdu: Yıllar sonra bir araya geldiğimizde, gözlerimizden hüzün ve heyecan okunuyordu. O tadın adı tam bir hentbol aşkıydı. Sahaya yeniden çıkabilmek, o anı yaşamak paha biçilmezdi. Hentbol, benim için sadece bir spor değil, bir tutku ve özgürlük. Oynamayı çok özlemiştim, her anı tekrar yaşamak harikaydı.
Çiğdem Koca Karacaoğlu: Ben Türkçe öğretmeniyim, 2 çocuğum var. 20 yıldır hentbolu uzaktan izlemek dışında hiçbir etkinliğim olmadı. Ancak veteranlar bana kendimi olan inancımı geri verdi, hoplayıp zıplamayı, gücüme inanmayı öğretti. Hentbol sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda mental olarak da beni çok güçlendirdi.
Yeşim Işıklar: Hentbol benim için çocukluğumun ve gençliğimin en değerli parçasıydı. Yıllar sonra tekrar sahada olmak, o eski heyecanı hissetmek tarifsizdi. Hentbol bir tutku, bir aile olma hali!
Birçok farklı yaşam yolunu benimsemişsiniz; anne oldunuz, başarılı kariyerler inşa ettiniz. Hentbolun bu süreçte size nasıl katkıları oldu?
Ayşe Balcı: Hentbol, tüm bu süreçlerde bana “liman” oldu. İş hayatımda ve annelikte bana büyük bir disiplin ve öz güven kazandırdı. Hentbol, sadece spor değil, aynı zamanda güçlü olmayı öğrenmekti.
Burcu Kahveci: Hentbol, bana özgürlüğümü verdi. Kadın olarak güçlü, cesur ve kararlı olmanın ne demek olduğunu gösterdi. Şimdi, çocuklarımı da spora teşvik ediyorum.
Takım arkadaşlarınızla kurduğunuz bağ, sadece sporun ötesinde bir anlam taşıyor mu? Bu dayanışma ve arkadaşlık sizce hayatınızda hangi alanlarda sizi daha güçlü kıldı?
Funda Biçer: Evet, takım arkadaşlarımızla kurduğumuz bağ sadece sporun ötesine geçti. Bu bağ, gerçekten aile gibi bir şey. Yıllar sonra bir araya gelmek, eskiden birlikte oynadığımız arkadaşlarla yeniden birleşmek, anıları paylaşmak gerçekten çok özel. Bu birliktelik o kadar güçlü ki, birbirimize olan bağlılık her şeyin ötesinde.
Ayşe Balcı: Takım arkadaşlarımla olan bağımız, sadece sporun ötesine geçiyor. Hentboldan çok daha fazlası. Birbirimize olan sevgi ve güven, her alanda bizi güçlü kılıyor. Özge Çiçek ile sarıldığım anı hiç unutamam. Sanki hiç ayrılmamışız gibi.
Faruk Esen (Antrenör): Bütün takım, birbirine bağlı, güçlü ve sadık bir aile gibi. Bu bağ, sadece sahada değil, hayatta da bize güç veriyor. Birlikte her şeyin üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz.
Hentbolun, özellikle kadınlar için önemli bir spor olduğunu düşünüyor musunuz? Kadın sporculara yönelik değişen toplumsal bakış açısına dair ne söylemek istersiniz?
Ayşe Balcı: Hentbol, güçlü olmayı, cesur olmayı, stratejik düşünmeyi gerektiren bir spor. Kadınların bu sporda yer alması, toplumsal bakış açısının değişmesine yardımcı olabilir. Kadınlar, isterse başarır, buna kimse engel olamaz.
Faruk Esen: Kadın sporculara olan bakış açısı yıllar içinde değişti. Kadınlar, her alanda ne kadar güçlü olduklarını ve neler başarabileceklerini gösterdiler. Hentbol, bu gücü ve azmi en iyi yansıtan sporlardan biridir.
Takım kaptanı olarak, yıllar sonra tekrar bir araya geldiğinizde eski takım ruhunu yeniden yakalamak zor oldu mu? Takım içinde nasıl bir liderlik anlayışı benimsiyorsunuz?
Ayşe Balcı: Takımımız bir araya geldiği anda eski ruhumuzu yeniden yakaladık. Liderlik, aslında herkese saygı duymak ve herkesin fikirlerine değer vermek demek. Birlikte yürüdüğümüzde her şey çok daha güçlü oluyor.
Bu takımın bir parçası olmak sizin için ne ifade ediyor? Geçmişle şimdiki arasında nasıl bir fark var?
Ayşe Balcı: Bu takımın bir parçası olmak gurur verici. Geçmişteki ruhumuz hala bizimle. Ancak bedenimiz eskisi kadar güçlü değil, ama ruhumuz asla yaşlanmadı.
Takımınıza antrenörlük yapmaya başladığınızda, oyuncuların fiziksel ve psikolojik anlamda değişim gösterdiğini gördünüz mü? Bu süreç nasıl işledi?
Faruk Esen: Fiziksel değişimler kaçınılmazdı, ama oyuncularımın çoğu hala fiziksel olarak iyi durumdaydı. Psikolojik anlamda ise olgunlaşmışlardı. Artık anne, iş kadını veya ev hanımı olan oyuncularımız, eskiye göre çok daha güçlü bir duruş sergiliyordu.
Kadın veteran takımlarına antrenörlük yapmanın zorlukları ve güzellikleri nelerdir? Kadınların spordaki rolü konusunda sizce neler değişti?
Faruk Esen: En büyük zorluk, oyuncuların yoğun iş ve aile sorumlulukları nedeniyle her antrenmana katılamamaları. Ama bunun dışında en güzel şey, takımın birbirine bağlı olması ve birbirini hiç yalnız bırakmaması. Kadınların spor dünyasındaki yerinin giderek daha çok güçlendiğini görüyoruz.
Takım olarak şu anda hangi hedeflere odaklanıyorsunuz? Gelecekteki hedefleriniz nelerdir?
Ayşe Balcı: İlk hedefimiz, birliğimizi ve beraberliğimizi sürdürmek. Daha sonra adımızı duyurmak ve Tekirdağ Kadın Veteran Hentbol Takımını tüm veteran takımlarına tanıtmak.
Hentbolu yıllar sonra tekrar oynayan bir takım olarak, bu sporu genç kızlara daha fazla teşvik etmek adına neler yapılabilir?
Ayşe Balcı: Genç kızlara hentbolu sevdirmek için, bu sporun ne kadar eğlenceli ve aynı zamanda özgürleştirici olduğunu anlatmalıyız. Geriye dönüp baktığımda, bizlere hentbolu sevdiren öğretmenlerimizi asla unutamayız. Biz de şimdi bu görevi yerine getiriyoruz.
Birbirinizle yeniden takım kurmaya karar verirken, takımdaki en unutulmaz anınızı yeniden hatırladığınızda aklınıza gelen ilk şey nedir?
Ayşe Balcı: Takım arkadaşlarımla tekrar bir araya geldiğimizde, geçmişteki tüm anılarımızın gözlerimizde yeniden canlandığını gördüm. Her birimiz eski günleri yeniden yaşamak, birbirimize sarılmak ve eski ruhumuzu yeniden hissedebilmek adına buradayız.
Iletişim: https://www.instagram.com/tekirdagveteranhentbol/
Paylaşım