Belki de uzun zaman sonra duymaktan en mutlu olduğunuz kelime “Hamilesiniz!” olmuştur. Üstelik hayatınızın akışı o andan itibaren de değişime uğramıştır artık. Bu kelimeyle birlikte farklılaşan sadece fiziksel ve bedensel anlamdaki değişiklikler de değildir… Yetebilecek miyim, nasıl bir anne olacağım, acaba isteklerine doğru cevap verebilecek miyimi içeren kaygılarınızın olması normal ama öncesinde düşünmeniz gereken bir konu daha var ki o da doğum şekliniz. Elbette ki bebeğinizin sağlık durumu bu düşüncenin şekillenmesinde en önemli etken ama siz yine de kavuşma anınızın nasıl olmasını istediğinize karar verin: Normal doğum mu yoksa sezaryen mi yapacaksınız? Ya da suda doğum yapma fikrine sıcak mısınız? Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Seyhan Özleme doğum çeşitlerini anlattı.
Doğumun en doğal şekli: Normal doğum
Dokuz ay boyunca sessiz kalan rahim doğum sinyalleri ile kasılmaya başlar ve doğuma hazırlanır. 3 evreden oluşur:
- Düzenli rahim kasılmalarının başlayıp, bebeğimizin doğmasını sağlayan tam rahim ağzı açıklığının sağlandığı aşama birinci evredir.
- Tam dilatasyon (rahim ağzı açıklığı) sağlanıp, bebeğimizin doğmasına kadar olan aşama ise normal doğumun ikinci evresidir.
- Bebeğimiz doğduktan sonra plasentanın ayrılmasının gerçekleştiği evre ise üçüncü evredir.
Özellikle doğumun ilk evresinin süresi kişiden kişiye değişebilmektedir.
Tam rahim ağzı açıklığı sağlandıktan sonra ki bu yaklaşık 8-10 cm’dir, doktorunuz ile koordine bir şekilde düzenli ve etkili ıkınmalar ile bebeğimizin başı doğar. Sonrasında doktorunuzun yardımı ile omzu, vücudu ve ayakları doğar. Plasenta da etkili ve eksiksiz olarak çıkarıldıktan sonra normal doğum sonlanır.
Ağrısız normal doğum: Epidural doğum
Doğum sancıları düzenli olmaya başladıktan sonra, anne adayının bel kısmından özel bir iğne ile girilerek omuriliğe takılan bir kateterden anestezik madde verilir. Böylelikle anne adayının rahatlaması sağlanır. Etkin bir ağrı kontrolü sağlar. Ancak doğum anında anne adayları ağrı hissetmediği için ıkınma hissi duymayabilirler. Bu durumda doktorları ile koordine olmaları çok önemlidir.
Suyun ağrıyı rahatlattığı normal doğum: Suda doğum
- Normal doğumun bir türüdür.
- Suyun ağrıyı rahatlatma etkisinden yararlanılır.
- Aktif rahim kasılmaları başladığında su, ağrının daha az algılanmasını sağlayan endorfin salgılanmasına yardımcı olur.
- 35-37 derece su bulunan özel olarak sterilize edilmiş havuzda gerçekleşir.
- Rahim kasılmaları ve doğum su içerisinde gerçekleştikten sonra annenin kanama kontrolü ve plasentanın ayrılması doğum masasında gerçekleştirilir.
Kesi yapılarak cerrahi olarak gerçekleşen doğum: Sezaryen doğum
- Normal doğuma elverişli olmayan durumlarda annenin karnında ve rahminde kesi yapılarak cerrahi olarak gerçekleşen doğumdur.
- Anne adayı veya bebek açısından normal doğum gerçekleşmesi riskli ise tercih edilir.
- Günümüzde sıklıkla spinal anestezi adı verilen, böylelikle anne adayının uyanık olmasını sağlayan anestezi yöntemi ile gerçekleştirilir. Bu esnada anne adayı ağrı hissetmez, bebeği ile ilk doğum anına eşlik eder.
- Spinal anestezi ile anne adayı ağrıya duyarsızlaştıktan sonra, karın bölgesinin alt kısmından yatay olarak yapılan yaklaşık 8-9 cm’lik bir kesi ile karın duvarı ve karın katları açılır, rahime yapılan kesi ile bebeğimizin doğumu sağlanır. Ardından plasenta çıkarılır. Karın katları ve cilt kapatılır.
- İyileşme süreci normal doğuma göre daha uzun olmakla beraber, özellikle spinal anestezi ile gerçekleşen sezaryen doğumlarda kısa sürede iyileşme sağlanmakta ve anne kısa sürede toparlayıp, bebeği ile ilgilenebilmektedir.
Sezaryen sonrası normal doğum
Sezaryen ile gerçekleşen doğumun ardından en az 2 yıl geçtikten sonra gerçekleşen yeni gebelik sürecinde normal doğuma engel bir durum yoksa ve rahim kasılmaları kendiliğinden başlıyor ve bu süreçte suni sancı gereksinimi yoksa tercih edilebilen bir doğum yöntemidir. Yakın takip gerektiren bir doğum şeklidir. Kanama veya rüptür açısından dikkatli takip edilmelidir. Risk görüldüğünde sezaryen gerekebilir.
Share this content: