Yazan: Melis Samir | “Brand Psyche” – Eğitmen, Danışman

Gelin, dürüst olalım: Ebeveynliğe dair bildiğimiz pek çok kuralın artık işlemediği bir devirdeyiz. Gözlerimizin önünde, Milenyal kuşağının “her şeye sahip olma” ve “mükemmelliği optimize etme” üzerine kurduğu parlak ebeveynlik miti çözülüyor. O devrin kutsal kitapları raflarda tozlanırken, Z Kuşağı, o kitaplardaki hiçbir senaryonun öngörmediği, iş dünyasının da belirsizlik diye bağırdığı bir dünyada ebeveyn oluyor.

Onlar, finansal krizlerin, gelecek kaygısının, iklim belirsizliğinin ve ruh sağlığı salgınının ortasında ebeveyn olan ilk nesil. Ve onların sorduğu soru, bir önceki neslin hayallerini temelden sarsıyor: “Her şeyi güvende tutabilir miyim?”

Bu, basit bir kuşak farkından öte, ebeveynliğin temel kodlarının yeniden yazıldığı, tektonik bir kırılmaya işaret ediyor. Ve bu yeni denklemin merkezinde bir manifesto yükseliyor sanki: Belki de artık amaç “iyi” bir ebeveyn olmak değil, her türlü senaryoya “hazır” bir ebeveyn olmaktır. Bu manifestoyu anlamak, hem bizler hem de hayatlarımıza dokunmak isteyen markalar için kritik önem taşıyor.

Baskı Altındaki Ruh: Yeni Ebeveyn Arketipi

Z Kuşağı ebeveynini anlamak için rakamların ötesine, o rakamların yarattığı psikolojik basınca birlikte bakalım mı? Deloitte’un raporunda, bu kuşağın %40’ının sürekli stresli hissettiğini ve %48’inin finansal güvende olmadığını okuduğumuzda, aslında onların neden gösterişli marka vaatlerine karşı alaycı bir güvensizlik beslediğini anlıyoruz. Maaştan maaşa yaşayan bir ebeveyn için, bir ürünün “organik” olmasından daha önemli bir şey var: O ürünün, ay sonunu getirme kaygısını bir nebze olsun hafifletmesi.

İşte bu yüzden, ‘destek’ adeta yeni lüks haline geliyor. Artık “optimize edecek” ürünler değil, omuzlarımızdaki görünmez yükü “hafifletecek” çözümler arıyoruz. Bu kaygının en dürüst ve cüretkâr itirafı, aile güvenlik uygulaması Life360’ın Mayıs 2025’teki “I Think of You (Dying)” mini müzikali oldu. Ebeveynlerin çocukları için kurduğu en karanlık, absürt senaryoları kara mizahla ele alan bu kampanya, “kusurlu ama gerçek” ebeveynliği kucakladı. Sonuç? Marka dikkate alınma oranında %33’lük bir artış.

Çünkü bize mükemmel tablolar çizen markalara değil, kaygımıza karşı dürüst bir “sığınak” olan markalara güvenmeye başlıyoruz. Reklamlarında ünlü bir yüz görmek yerine; bizim gibi yorgun ama direnen “gerçek insanları” (%63) görmek istiyoruz.

ITeknoloji: Sığınağımız mı, Truva Atımız mı?

Peki ya teknoloji? İşte burası, madalyonun iki yüzünü de gördüğümüz yer. Yapay zekâ, bu “hafifletme” arayışımızda en büyük müttefikimiz olabilir. Markaların artık bize yalnızca bir bebek arabasının parkta nasıl göründüğünü değil, daracık bir şehir kaldırımında tek elle nasıl ilerlediğini gösteren kişiselleştirilmiş bir “hayat görselleştirmesi” sunabilmesi, bir pazarlama hilesi değil, doğrudan kaygımıza pansuman yapan bir devrim.

Ancak her devrim, kendi karşı devrimini doğurur. 1998’deki Furby’nin yarattığı “dinleniyor muyuz?” paranoyası, 2015’teki Hello Barbie’nin veri skandalıyla ete kemiğe büründü. O günler bize gösterdi ki, evimize soktuğumuz her “akıllı” cihaz, bir “yardımcı pilot” olabileceği gibi, mahremiyet kalemize sızmış “ürkütücü” bir Truva atı da olabilir.

Ebeveynlerin %46’sının akıllı oyuncaklara tereddütle bakması bu yüzden. Bu ikilem, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) mama endüstrisi için kullandığı “etik dışı ve sömürücü” pazarlama tanımının teknolojiye uyarlanmış haline benziyor olabilir. Bu yüzden biz ebeveynler için mesaj netleşiyor: Bize şeffaflık (ve FTC COPPA gibi yasalara uyum) sunmuyorsanız, sadece bir ürünü değil, en değerli kalemiz olan “güvenimizi” de kaybedersiniz.

Manifestoyu Hayata Geçirmek: “Sıkılmaya” Yer Açmak

Peki, bu manifestoyu kendi hayatlarımıza nasıl tercüme edeceğiz? Ebeveyn olmaya aday olduğunuz ilk günden itibaren gürültüsü kat be kat artan dijital dünyanın ve pazarlama dünyasının gürültüsünde, çocuklarımızın duygusal ve sosyal gelişimini korumak en büyük mücadelemiz. 0-8 yaş arası çocukların günlük ekran süresi ortalama 2 saat 27 dakikaya ulaşmışken, 5-8 yaş arası çocuklarda her gün kitap okuma oranı %52’ye gerilemiş durumda.

Uzmanlar aynı noktada birleşiyor: Çocuklar canı sıkılmadığı için deneyim kazanma ve duygusal dayanıklılık geliştirme becerilerini kaybediyor. Duygusal dayanıklılık, boşluklara tahammül edebilmekle gelişiyor.

Radarıma takılanlar:

Gelin, bu yeni dili konuşan ve radarımıza takılanlara birlikte bakalım:

  • Gerçek Deneyimler: Çocukları sadece eğlendirmeyi değil, onlara hayal kurmayı, sorgulamayı ve geleceğin dilini anlamayı öğreten deneyimler. Akbank Sanat‘ın “Ne Olacağım Ben” müzikali, İstanbul Modern veya Paribu Art‘taki çocuklara özel etkinlikler, onlara can sıkıntısıyla başa çıkma ve yaratıcılıkla sorun çözme becerisi hediye edebilir. Bence radarınıza alın. Özellikle Terminal Kadıköy’de çok yeni hayata geçen Paribu Art kendine has ve yeni nesil ebeveynleri hedefleyen kaliteli gösterileri İstanbul’da yaşayanlar için çok merkezi bir yere taşıyor.
  • LEGO: Nostaljinin gücünü anlayan bir dev. Ebeveynlerin %73’ünün kendileri için de oyuncak aldığını bilerek, aynı kutuda hem bizim çocukluğumuza hem de çocuğumuzun geleceğine dokunuyor. Mükemmel bir “ekran dışı” birleştirici.
  • Komünite Social: Kültür, sanat, spor, lezzet ve eğlenceyi buluşturma vaadi ile İstanbul’un yeni yaşam alanı olarak açılan Terminal Kadıköy’deki Komünite’yi ebeveynler için öneriyorum. Terminal Kadıköy’de yeni nesil bir yaşam alanı olarak dizayn edilmiş. Tesadüfi kalabalıklar yerine anlamlı yakınlıklar kuran (topluluk), yeme-içmeden ortak üretime kadar her detayı özenli bir kürasyonla sunan, hem çalışmak hem de bağ kurmak için tasarlanmış duygusal bir mimariye sahip bir yer. Mutlaka yine İstanbul’daysanız anne-baba saatinde ziyaret edin, deneyimleyin.
  • Ve kişisel bir not: Büyük Panda ve Küçük Ejderha. Bu, kağıda basılmış bir “sığınak”. Her ne kadar bir çocuk kitabı gibi görünse de, okur yorumlarında en sık karşılaştığım o sihirli cümleyi size fısıldamak isterim: “Çocuğuma değil, kendime aldım.” James Norbury’nin bu eseri, belirsizlik ve zorluklarla dolu bir yolculukta, dostluğun, anda kalmanın ve yola devam etme gücünün ne kadar iyileştirici olduğunu hatırlatıyor. Omuzlarımızdaki yükü hafifletmek için bazen en iyi “yardımcı pilot”, böyle bilge bir hikayedir.

Nihayetinde, 2026’nın kazanan markaları, bize bir ürün daha satmaya çalışanlar değil; hayatımızı bir nebze olsun kolaylaştıran, bizim içsel trendlerimize uyum sağlayan ve en azından olası kaygılarımıza karşı bir “sığınak” olan ve en önemlisi, güvenimizi en değerli varlıkları olarak görenler olacak gibi görünüyor.

Çünkü bu yeni manifestonun dünyasında, bir markanın en büyük başarısı pazar payı değil, bir ebeveynin zihninde kazandığı huzurlu metrekarelerdir.

Bu yolculukta sizin düşünceleriniz neler? Hangi teknoloji veya marka size gerçek bir “yardımcı pilot” hissi veriyor, hangisi “ürkütücü” geliyor? Lütfen bana yazın, deneyimlerinizi duymayı çok isterim.

Sevgi ve Bilinçle Kalın…

Bu derinlemesine analizde kullanılan, ebeveyn kaygıları, dijital trendler, regülasyonlar ve prematüre bebek bakımı gibi kritik konulara ışık tutan tüm kanıta dayalı veriler ve referanslar aşağıda, güncel rapor tarihlerine göre düzenlenmiş APA formatında sunulmuştur. Bu kaynaklar, modern ebeveynliğin karşılaştığı zorlukları ve markaların bu ekosistemdeki etik sorumluluğunu netleştirmektedir.

Kaynakça

Akbank Çocuk Tiyatrosu ve Talimhane Tiyatrosu işbirliği. (2025–2026). Akbank Çocuk Müzikali: Ne Olacağım Ben. (Gösterim Tarihleri: Kasım 2025 – Mayıs 2026).

Akin. (2025, Haziran 23). New COPPA Obligations for AI Technologies Collecting Data from Children.

Common Sense Media. (2025, Şubat 26). The 2025 Common Sense Census: Media Use by Kids Zero to Eight.

Consumer Product Safety Commission (CPSC). (2024, Eylül 9). Federal Register: Safety Standard for Toys: Requirements for Water Beads. CPSC Docket No. CPSC-2024-0027.

FTC (Federal Trade Commission). (2025, Nisan 22). FTC’s 2025 COPPA Final Rule Amendments: What You Need to Know.

Information Commissioner’s Office (ICO). (2025, Haziran 19). Age appropriate design: a code of practice for online services (Introduction to the Children’s code). (Veri Erişimi Yasası nedeniyle inceleme altında).

Life360 & Alto New York. (2025, Mayıs). I Think of You (Dying) [Mini Müzikal Kampanyası]. DesignRush & Ads of the World.

Pew Research Center. (2025, Ekim 8). How Parents Manage Screen Time for Kids. (Anket: Mayıs 13–26, 2025).

Türk Neonatoloji Derneği (TND). (2024). Prematüre Bebeğin Enteral Beslenmesi Rehberi 2024. (Son Güncellenme Tarihi: 2024).

WHO (Dünya Sağlık Örgütü). (2025–2026). 0–5 Yaş İçin Ekran/Sedanter Süre Rehberi. (2 yaşta maksimum 1 saat sedanter ekran süresi referansı).

White & Case LLP. (2025, Mayıs 19). Unpacking the FTC’s COPPA Amendments: What You Need to Know.

Paylaşım